Rumeli'ye Geçiş

Bizans hükümdarı Kantakuzenos, Gelibolu yarımadasındaki Çimpe Kalesini Türkler'e askeri üs olarak vermekle iyi etmediğini, artık onları oradan çıkaramayacağını, Rumeli'ye geçmelerine engel olamayacağını anlamıştı. Onun için papayı Türkler'e karşı kışkırtıyor, yeni bir Haçlı Seferi düzenlemesini istiyordu.

Süleyman Paşa Çimpe'ye yerleşen 3 bin kadar Türk askerinin ailelerini de yanlarına gönderdi. Böylece burada bir Türk kolonisi meydana getirildi. Çok önemli bir köprü başı niteliğindeki bu yere bir cami yapıldı ve bir de kadı gönderildi. Çimpe'deki Türkler orada ne amaçla bulunduklarının bilincinde idiler. Artık fetih amacı ile Rumell'ye geçme zamanı gelmişti ve Orhan Gazi'den emir bekleniyordu. Bu sırada (2 Mart 1354'de) büyük bir deprem oldu. Depremin merkez üssü Trakya idi. Buradaki birçok kalenin duvarlarırı yıkıldı. İstanbul'daki surlar bile epeyce hasar gördü. Çimpe'deki Türk askerleri bunu fırsat bilerek bir baskınla Gelilbolu'yu zaptettiler.

Bundan sonra Orhan Gazi beklenen emri verdi. Rumeli'nin fethi için harekete geçilecekti. Emri alan Süleyman Paşa "Tann'ya şükürler olsun, nihayet emelime kavuştum" diye dua etti. Hazırlıklarını tamamlayan Süleyman Paşa 20 bin kişilik düzenli bir orduyu pek çok nakliye gemisi kullanarak Çanakkale Boğazından geçirdi. ilk iş olarak bu ordu için Gelibolu'da bir köprübaşı kurdu ve limanı da ele geçirdi.

Böylece başlayan fetih hareketi hızla gelişti. Fethedilen yerlerin halkına dokunulmadı, çok iyi muamele edildi. Bir yandan da çok sayıda Türk göçmenler getirilerek uygun yerlere yerleştirildi. Bu yerleştirmenin amacı Bizans'ın denizden Avrupa ile olan ulaşım yolunu kesmek ve Rumeli'yi tamamen ele geçirmekti.

Süleyman Paşa Gelibolu'yu karargah haline getirdi. Burada muhteşem bir saray yaptırdı. Kendlsine yardım eden kumandanlar arasında Lala Şahin Paşa, Hacı İlbey, Ece Bey, Gazi Fazıl Bey, Aksunguroğlu Karacatimuroğlu, Karahasanoğlu, Akçakocaoğlu, Balabancıkoğlu gibi savaşta pişmiş beyler vardı.

Rumeli'nin ele geçirilmesi, en ufak ayrıntılarına kadar önceden tespit edilmiş bir plana göre yapılıyordu. Türkler Gelibolu'ya iyice yerleştikten sonra üç yönde uç teşkil edeceklerdi. Birinci uç kıyıdan Tekirdağ, Çorlu ve İstanbul, ikinci uç ortadan Korudağ üzerinden Malkara, Hayrabolu ve Vize. üçüncü uç ise Meriç vadisinde İpsala, Dimetoka ve Edirne yönlerinde yapılacak fetihlerin hareket üsleri olacaktı. Bu plan aynen ve başarı ile uygulandı. Fethedilen her yeni yere Anadolu'dan Türk kafileler akın akın gelerek yerleştiler.

Süleyman Paşa Malkara ve Keşan'dan sonra Çorlu'yu da alarak lstanbul ile Edirne yolunu kesti. Bu fetihler sırasında kardeşi Murad'da onunla beraberdi ve savaş tecrübelerini arttırıyor, bu yeni coğrafyayı öğreniyordu.

Rumeli'ye geçış Türk tarihinin en önemli olaylarından biridir. Türkler artık Anadolu gibi Rumeli'yi de yurt edinmeye, Türkleştirmeye başladılar. Bu olay dünya tarıhinin akışını da değiştirdi. Bizans İmparatorluğu iyice daralan bir kıskaca alınmış, boğazlar Türkler'in denetimine geçmişti. Artık Bizans lmparatorluğu'nun sona yaklaştığı, İstanbul'un ergeç Türkler'ln eline geçeceği anlaşılıyordu.

Rumeli'ye geçiş Türk tarihinde, Dandanakan Zaferi, Malazgirt Zaferi, İstanbul'un fethi gibi büyük ve önemli bir olaydır. Bu Türklerin Rumeli'ye ilk geçişleri değildi. Türkler Rumeli'ye 1263'ten beri 18. defa geçmiş bulunuyorlardı. Ama o geçişler Rumeli'yi Türkleştiremedi. Gerçi kolaylık sağlayacak gruplar bırakıldı ama yurt olarak muhafaza edilemedi. Süleyman Paşa (daha doğrusu Orhan Gazi) Rumeli'yi yalnız almak için değil, orada kalmak için fethetti. Orada kadını-erkeği, gazileri-dervişleri, kültürü-sanatı ile yerleşti.
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Yeni Kaynaklar

Geri
Üst Alt